Kurumsal Koçluk Çalışmaları Şirketleri Bir Adım Öteye Taşıyor
Pandemi ve Aşı Zorunluluğunun İş Hayatı Üzerindeki Etkileri
(LEBİB YALKIN DERGİSİ / EKİM 2021 / Sayı: 214)
Editör : Pandemi 2020 Mart ayından beri ülkemizde iş
hayatını ve sosyal hayatı derinden etkiledi. Sizce
pandeminin iş ve çalışma hayatında en olumsuz
etkileri hangi alanda oldu?
Hülya MAÇ : Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemi süreci
beklenmedik şekilde, dünya çapında tüm endüstrilerde
ekonomilerde gözle görülür bir durgunluğa sebebiyet
verdi. Bu süreçte, kurumsal risk yönetim politikasına sahip
şirketler tedbirlerini daha hızlı ve etkin bir şekilde aldılar.
Hazırlıksız olanlar ise, önemli hasarlar alarak ekonomik
durağanlık karşısında daha hızlı sonuç alabilecekleri
çözümlere kafa yormaya başladılar.
Covid-19 pandemi süreci göstermiştir ki; şirketlerin iyi bir
kurumsal yönetim mekanizmasına sahip olmaları ve hatta
bu yönetim mekanizmasını benimseyerek layıkıyla
uygulamaları artık zaruri bir hal almıştır.
Şirketlerin sürdürülebilirliklerinden daha ziyade ayakta
durabilmelerinin öncelikli olduğu bu dönemde karşılarına
çıkabilecek her türlü olumsuz ve öngörülemeyen
senaryolara hazırlıklı olmaları gerektiği; kriz yönetme
kabiliyetleri, doğru ve çevik karar alabilmeleri, yönetimsel
faktörler çok daha ön plana çıkmaktadır.
İşletmeler diğer bazı olumsuz dış etkenler gibi (doğal afet,
siber saldırı, kesintiler vs. ) COVİD-19 pandemi sürecini de
kriz yönetimi konusunda kendilerinin tabi tutulduğu bir
sınav olarak görmelidirler.
Şirketlerin kısa ve orta vadede süreklilik ve kriz yönetim
planlarını güncellemeleri konusunda yönetimlerine çok
önemli görevler düşmektedir. İşletmeler üretim, tedarik
zinciri, satış yöntemleri, piyasa koşulları vs. tekrar gözden
geçirerek risk yönetimlerini üst seviyeye çıkarmak
zorundadır.
Şirketlerin siber güvenlik sistemlerinin güçlendirilmesi,
salgın riskini azaltmak amacıyla, çalışma koşullarının
gözden geçirilmesi zorunlu bir hal almış durumdadır.
Editör : Peki pandeminin evden çalışmayı teşvik etmesi
nedeniyle olumlu bir yanı olduğunu düşünüyor
musunuz? Çalışma hayatında vizyonun genişlemesi
ve değişmesine bir nebze de olsa katkısı olduğunu
düşünüyor musunuz?
Hülya MAÇ : COVİD-19 pandemi süreci ile birlikte dünya büyük bir
değişim ve dönüşüm sürecine girmiştir. Ekonomiden
eğitime, sağlıktan sosyal yaşama kadar bildiğimiz tüm
sistemlerin dönüştüğüne şahit oluyoruz. İşletmeler de
pandemi sürecinde ayakta kalabilmenin ve
sürdürülebilirliğin; dijital çağa uyum sağlamak ve dijital
çağın gerekliliklerini yerine getirmekle mümkün
olabileceğini anlamışlardır. Bazı şirketler dijital dönüşüme
daha hızlı bir şekilde uyum sağlarken, bazı şirketler de bu
konuda yavaş kalmışlardır.
Covid-19 pandemi süreciyle birlikte işletmelerin elektronik
ortamda satış konusunda çok daha etkin uygulamalar
geliştirmesi gerektiği konusunda artık herkes hem fikir
olmuştur. Yapılan araştırmalar pandemi sürecinde eticaret hacminin Türkiye genelinde önceki yıla göre %159
arttığını göstermektedir. Gerek global gerek bölgesel
olarak faaliyet gösteren online satış siteleri eskiye göre
çok çok daha önemli hale gelmiştir.
Dijital dönüşüm adımlarını doğru bir şekilde planlamak ve
uygulamaya koymak, evden çalışan personele bu sürece
adapte olabilmeleri adına yardımcı olmak ve güvenli bir
şekilde üzerinde çalıştıkları bilgilere ulaşabilmelerini
sağlamak, karşılaşılabilecek her türlü olumsuz koşullar
altında çalışma sürekliliğini korumak gerekmektedir.
Salgın sürecinde ertelenen ya da iptal edilen fuarların
birçoğu dijital platformlara taşınmıştır. Hazırlık sürelerinin
kısa olması, katılım ücretlerinin düşük olması, zaman/mekan kavramının kısıtlanmaması ve verilen fuar
desteklerinin aynı şekilde geçerliliği, sanal fuarların
avantajları arasındadır. Pandemi sonrası fuar mekanları
kapılarını ziyaretçilerine açmış olsalar da sanal fuarlar
ticaret hayatının kalıcı bir parçası olma yolundadır.